Serbest yatırım fonu nedir, yatırım stratejisi ve limitlerini iç tüzüklerinde serbestçe belirleyebilen, yalnızca nitelikli yatırımcılara satılabilen bir yatırım fon türüdür. Serbest yatırım fonları, diğer yatırım fonlarından farklı olarak herhangi bir karşılaştırma ölçütü kullanmadan ve piyasa getirisinden bağımsız olarak mutlak getiri sağlamayı amaçlar. Bu amaçla, serbest yatırım fonları çeşitli yatırım araçları kullanabilir, açığa satış ve kredili menkul kıymet işlemi yapabilir, borçlanabilir ve türev araçlarla açık pozisyon alabilir.
Serbest yatırım fonlarının temel özellikleri
Serbest yatırım fonlarının temel özellikleri şunlardır:
- Yatırım stratejisi serbestliği: Serbest yatırım fonları, içtüzüklerinde belirttikleri sınırlar dahilinde herhangi bir piyasa, sektör, ülke veya varlık sınıfına yatırım yapabilirler. Ayrıca, piyasa koşullarına göre stratejilerini değiştirebilirler.
- Nitelikli yatırımcı kısıtlaması: Serbest yatırım fonlarına sadece nitelikli yatırımcılar katılabilir. Nitelikli yatırımcı, Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) belirlediği kriterlere göre tanımlanmaktadır. Buna göre, nitelikli yatırımcı; portföy büyüklüğü en az 1 milyon TL olan veya son bir yıl içinde en az 10 adet serbest yatırım fonu alım satım işlemi gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişilerdir.
- Yüksek risk ve getiri potansiyeli: Serbest yatırım fonları, diğer yatırım fonlarına göre daha fazla risk alarak daha yüksek getiri elde etmeyi hedefler. Bu nedenle, serbest yatırım fonlarına yatırım yapmak isteyenlerin risk toleranslarının ve beklentilerinin uygun olması gerekir.
- Düşük korelasyon: Serbest yatırım fonları, piyasa getirisinden bağımsız olarak mutlak getiri sağlamayı amaçladıkları için, diğer yatırım araçlarıyla düşük korelasyona sahiptirler. Bu da, serbest yatırım fonlarının portföy çeşitlendirmesi açısından önemli bir rol oynadığı anlamına gelir.
Serbest Yatırım Fonlarının Avantajları ve Dezavantajları
Serbest yatırım fonlarının avantajları şunlardır:
- Piyasa koşullarına uyum sağlama: Serbest yatırım fonları, piyasa koşullarına göre stratejilerini değiştirebilir ve farklı yönlere pozisyon alabilirler. Bu sayede, piyasaların dalgalanmasından veya düşmesinden etkilenmeden getiri sağlayabilirler.
- Portföy çeşitlendirmesi: Serbest yatırım fonları, diğer yatırım araçlarıyla düşük korelasyona sahip oldukları için, portföyün riskini azaltmaya ve getirisini artırmaya yardımcı olurlar. Serbest yatırım fonlarına portföyün küçük bir bölümünü ayırmak, portföyün performansını iyileştirebilir.
- Yüksek getiri potansiyeli: Serbest yatırım fonları, diğer yatırım fonlarına göre daha fazla risk alarak daha yüksek getiri elde etmeyi hedefler. Bu sayede, yatırımcılar uzun vadede yüksek kazanç sağlayabilirler.
Serbest yatırım fonlarının dezavantajları şunlardır:
- Yüksek risk: Serbest yatırım fonları, diğer yatırım fonlarına göre daha fazla risk alarak daha yüksek getiri elde etmeyi hedefler. Bu nedenle, serbest yatırım fonlarına yatırım yapmak isteyenlerin risk toleranslarının ve beklentilerinin uygun olması gerekir. Aksi takdirde, serbest yatırım fonlarına yatırım yapmak ciddi zararlara neden olabilir.
- Yüksek maliyet: Serbest yatırım fonları, diğer yatırım fonlarına göre daha yüksek yönetim ücreti ve performans ücreti alabilirler. Bu da, serbest yatırım fonlarının getirisini azaltabilir. Ayrıca, serbest yatırım fonlarına katılım için belirli bir asgari tutar gerekebilir. Bu da, serbest yatırım fonlarına erişimi kısıtlayabilir.
- Düşük likidite: Serbest yatırım fonları, nitelikli yatırımcılara satıldıkları için, piyasada alıcı ve satıcı bulmak zor olabilir. Bu da, serbest yatırım fonlarının likiditesini düşürebilir. Ayrıca, serbest yatırım fonlarından çıkış için belirli bir süre beklemek gerekebilir. Bu da, serbest yatırım fonlarının esnekliğini azaltabilir.
Serbest Yatırım Fonlarına Nasıl Yatırım Yapılır?
Serbest yatırım fonlarına yatırım yapmak isteyenlerin öncelikle nitelikli yatırımcı olmaları gerekmektedir. Nitelikli yatırımcı olmayanlar, serbest yatırım fonlarının hisse senetlerine borsada işlem gören şirketler aracılığıyla dolaylı olarak erişebilirler. Ancak, bu şekilde serbest yatırım fonlarına erişmek, hem maliyetli hem de riskli olabilir.
Nitelikli yatırımcı olanlar ise, serbest yatırım fonlarını doğrudan satın alabilirler. Bunun için, öncelikle serbest yatırım fonu kurucularının veya yöneticilerinin sunduğu içtüzükleri ve bilgilendirme formlarını incelemeleri gerekmektedir. Bu belgelerde, serbest yatırım fonunun stratejisi, limitleri, riskleri, maliyetleri ve performansı hakkında detaylı bilgiler bulunmaktadır. Bu bilgileri değerlendirdikten sonra, uygun buldukları bir serbest yatırım fonuna katılım talebinde bulunabilirler.
Serbest yatırım fonuna katılım talebinde bulunmak için, nitelikli yatırımcının bir aracı kurum veya banka ile sözleşme imzalaması ve katılım bedelini ödemesi gerekmektedir. Bu işlemler tamamlandıktan sonra, nitelikli yatırımcı serbest yatırım fonunun hissedarı olur ve fonun getirisinden pay alır.
Serbest Yatırım Fonlarının Riskleri ve Korunma Yöntemleri
Serbest yatırım fonları, diğer yatırım fonlarına göre daha fazla risk alarak daha yüksek getiri elde etmeyi hedefler. Bu nedenle, serbest yatırım fonlarına yatırım yapmak isteyenlerin risk toleranslarının ve beklentilerinin uygun olması gerekir. Aksi takdirde, serbest yatırım fonlarına yatırım yapmak ciddi zararlara neden olabilir.
Serbest yatırım fonlarının karşılaştığı başlıca riskler şunlardır:
- Piyasa riski: Serbest yatırım fonları, piyasa koşullarına göre stratejilerini değiştirebilir ve farklı yönlere pozisyon alabilirler. Ancak, piyasa koşulları beklenmedik şekilde değişirse veya piyasa hareketleri tahmin edilemezse, serbest yatırım fonları zarar edebilir.
- Kredi riski: Serbest yatırım fonları, borçlanma veya kredili menkul kıymet işlemi yapabilirler. Bu sayede, daha fazla varlığa sahip olabilir ve daha fazla getiri sağlayabilirler. Ancak, borçlanma veya kredili menkul kıymet işlemi yapmak, serbest yatırım fonlarının kredi riskine maruz kalmasına neden olur. Kredi riski, borç verenin veya alacaklının borcunu ödeyememesi veya ödemede gecikmesi durumunda ortaya çıkar.
- Operasyonel risk: Serbest yatırım fonları, karmaşık ve sofistike stratejiler uygulayabilirler. Bu sayede, piyasa getirisinden bağımsız olarak mutlak getiri sağlayabilirler. Ancak, karmaşık ve sofistike stratejiler uygulamak, serbest yatırım fonlarının operasyonel riskine maruz kalmasına neden olur. Operasyonel risk, serbest yatırım fonunun yönetimi, işlemleri, sistemleri veya personeli ile ilgili hatalar veya aksaklıklar nedeniyle ortaya çıkar.
Serbest yatırım fonlarının risklerinden korunmak için şu yöntemler kullanılabilir:
- Risk yönetimi: Serbest yatırım fonları, risk yönetimi süreçleri uygulayarak risklerini ölçer, izler ve kontrol ederler. Risk yönetimi süreçleri, serbest yatırım fonlarının içtüzüklerinde belirlenen limitlere uygun hareket etmelerini sağlar. Ayrıca, risk yönetimi süreçleri, serbest yatırım fonlarının beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmalarını sağlar.
- Hedging: Serbest yatırım fonları, hedging (korunma) teknikleri kullanarak risklerini azaltabilirler. Hedging teknikleri, serbest yatırım fonlarının zarar edebilecekleri pozisyonların tersine pozisyon alarak veya türev araçlar kullanarak zararlarını sınırlamalarını sağlar.
- Diversifikasyon: Serbest yatırım fonları, diversifikasyon (çeşitlendirme) stratejileri uygulayarak risklerini dağıtabilirler. Diversifikasyon stratejileri, serbest yatırım fonlarının farklı piyasa, sektör, ülke veya varlık sınıflarına yatırım yaparak veya farklı yatırım stratejileri kullanarak portföylerini çeşitlendirmelerini sağlar.
Serbest Yatırım Fonlarının Dünyadaki Gelişimi ve Trendleri
Serbest yatırım fonları, dünyada 1949 yılında Alfred Winslow Jones tarafından kurulan ilk hedge fonu ile ortaya çıkmıştır. Hedge fonu, serbest yatırım fonunun İngilizce karşılığıdır. Hedge fonları, başlangıçta yalnızca zengin bireyler ve kurumlar tarafından tercih edilmiştir. Ancak, zamanla hedge fonları daha popüler hale gelmiş ve daha geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşmıştır.
Hedge fonları, 2000’li yıllarda yaşanan dot-com balonu ve 2008’de yaşanan küresel finansal kriz gibi önemli piyasa olaylarından etkilenmiştir. Bu olaylar, hedge fonlarının performansını ve itibarını olumsuz yönde etkilemiştir. Ancak, hedge fonları bu zorlukları aşmayı başarmış ve piyasalardaki fırsatlardan yararlanmıştır.
Hedge fonları, günümüzde dünyanın en büyük ve en etkili yatırım araçlarından biridir. Hedge fonları, 2020 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 3,6 trilyon dolarlık bir varlık yönetmektedir. Hedge fonları, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren binlerce şirketin hissedarıdır. Ayrıca, hedge fonları, sosyal sorumluluk projelerine de katkıda bulunmaktadır.
Hedge fonlarının geleceği hakkında çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bazı uzmanlar, hedge fonlarının piyasalardaki rekabet avantajlarını koruyacaklarını ve daha fazla getiri sağlayacaklarını düşünmektedir. Bazı uzmanlar ise, hedge fonlarının piyasalardaki değişimlere uyum sağlamakta zorlanacaklarını ve daha fazla regülasyona maruz kalacaklarını düşünmektedir.
Hedge fonlarının geleceği ne olursa olsun, şu anda hedge fonları dünyanın en ilgi çekici ve en dinamik yatırım araçlarından biridir. Serbest yatırım fonlarına yatırım yapmak isteyenlerin bu gerçeği göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.
Yorumlar 1